Yapay zeka devrimini internet devrimine benzetiyorum. İnternet, bilginin demokratikleşmesini sağladı. Eskiden bilgi ve entelektüel aktiviteler daha çok "elit" olarak görünen sınıfın elindeydi. Kitaplar bu kadar yaygın değildi ve genelde büyük şehirlerde bulunuyordu. Bazı kitaplar ise sadece birkaç kişinin ve kurumun elindeydi. İyi bir üniversiteye ya da varlıklı bir servete sahip değilseniz, bazı bilgilere ulaşmanız mümkün değildi.
Bilginin demokratikleşmesiyle beraber bilgiye ulaşımın maliyeti dramatik bir şekilde düştü. Bir yandan bilginin herkese erişmesi entelektüel sınıfın çökmesine yol açarken, ironik bir şekilde diğer yandan insanlar arasındaki farkın büyümesini sağladı. Bilginin bu kadar kolay ulaşılabilir olması değerini azalttı. Bilginin çok ve hızlı akması, insanların bilgi üzerine düşünme alışkanlığını azalttı. Bu da "enformasyon cehaleti"ni oluşturdu. Bilgiye erişim arttıkça, düşünmeye olan tahammülümüz azaldı.
Bir zamanlar oldukça popüler olan bloggerlığın ölmesinin nedenlerinden biri de budur. Artık insanlar, çok karmaşık ve derin konuları bile birkaç kelimeyle anlatmanızı bekliyor. Bloggerlık yerine sosyal medya, size birkaç cümlede 14 asırlık Roma tarihinin özetini sunabiliyor! Bilginin anlamsızlaştığı yerde, bilgiye olan yaklaşımımız ve onu yorumlayış biçimimiz önem kazandı. Ancak öyle görünüyor ki, bu durum insanlar arasındaki farkı çok ciddi bir şekilde artırdı. İnternet ve sosyal medya araçlarını etkili bir şekilde kullanabilen kişiler kendilerini hızla geliştirebilirken, yanlış kullanan ve anlık dopamin etkisine bağlı kişiler daha da geri gidebiliyor.
İnternetin bu etkilerine rağmen, internet kendi başına bilgi üreten bir teknoloji değil, üretilen bilgilerin buluşturulduğu bir ağdı. Yapay zekada benzer amaca sahip. İnternetin merkezileşmiş hali olarak görüyorum. İnternetteki bilgileri toplayıp bize servis eden bir ağ! Fakat internet nasıl kendi başına bilgi üretemiyorsa, yapay zekanında kendi başına bilgi üretebilmesi sınırlı. Yapay zeka, internetin aksine bilgiyi sadece toplamakla kalmıyor, onu analiz ediyor ve bizim için düzenli, anlamlı çıktılar haline getiriyor.
Ancak temel işleyişi hala veri temelli; yani var olan bilgilerden örüntü çıkarıyor, sentezliyor ama tamamen yeni ve özgün fikirler üretmekte sınırlı. Var olduğu tüm imkan, eğitildiği veri setlerinden geliyor. Bu da yapay zekanın en büyük sınırını oluşturuyor: Paradigmaları sorgulamak veya radikal yeni tezler geliştirmek yerine, mevcut literatürü sürdürmekle sınırlı kalıyor. İnsanı geçme iddiası taşıyan bir yapay zekanın, en azından paradigma değiştiren fikirler de ortaya atabilmeli. Büyük ihtimal kuantum teorisini çözen bir yapay zeka değil, bir insan olacak. Yapay zekanın gücü, bilgiyi hızla işleyip erişilebilir hâle getirmekte yatıyor; yaratıcılık ve eleştirel düşünme hala insanın sorumluluğunda.
Tabi ki, yapay zeka insanların çalışmalarını ve düşünüş biçimlerini hızlandırabilir. Lakin, internetin de yaptığı şey buydu. Yapay zeka bu anlamda internetin daha efektif hali. Günümüzde, yapay zekanın tekrarlayan ve sistematik işlerde olağanüstü üstünlüğünü kabul etsem de, yaratıcı işlerde, insanın esnek düşünce ve sosyal bağlamı anlama yeteneğinin gerisinde olduğunu da kabul etmek gerekir. Komut odaklı çalışması da yaratıcılığını sınırlandırıyor. Hayatın çok katmanlı yapısı ve sosyal olarak iç içe geçmiş yapısını anlamasını zorlaştırıyor. Ayrıca, ticari bir ürün olması ve algoritmasının müşteri memnuniyetini dayanması da onu göründüğü kadar bilgi peşinde koşan objektif bir robot yapmıyor. Öyle gözükmese de yapay zekaların da bir ideolojisi var. Bunun bir kısmı yukarıda değindiğimiz gibi ana literatüre dayansa da bir kısmı da kullanıcın ideolojisini yansıtıyor.
Bunu yanı sıra, kullandığı veri setleri çoğunlukla açık kaynaklarla sınırlı. Kitaplara veya telifli akademik çalışmalara erişimi sınırlı. Bu da onu bir profesörün uzmanlık alanında olduğu gibi bir konuda derinleşmesine izin vermiyor. Ayrıca telif davaları ile de uğraşan yapay zekanın bu anlamda kapasitesi daha da sınırlanabilir. Diğer bir tehlike ise, bilginin tekelleşmesinden yatıyor. İnternetin sağladığı çoklu yapıdan, merkezileşmiş bir internete geçtiğimizde orta-uzun vadede bilgi üretimi yavaşlayabilir. Dediğimiz gibi yapay zeka tek başına bilgi üretebilen bir araç değil, tüketen bir araç. Bilgi üretmenin faydası azalırsa bilgi üreticilerinin sayısının da azalması kaçınılmazdır.
Yapay zekanın geleceği hakkındaki tahayyülüm, yapay zekanın insanların kişiselleştirilmiş asistanları olmaları yönünde. Yapay zeka ciddi anlamda insanlara bağlı olmaya devam edecek. Fakat, internet gibi de insanların merkezinde olmaya da devam edecek. Hem insanlar arasındaki farkı büyüteceğini öngörüyörum, hem de kişiselleştirilmiş asistanlardan dolayı yapay zekanın kişinin yankı odası olacağını düşünüyorum. Bu iki durumda insanlar arasındaki kutuplaşmayı hızlandıracaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder