Bölünmüşlük Çağı: 220-589
Han İmparatorluğunun dağılması ile merkezi otorite paramparça oldu. İç savaş ilk zamanlar Han İmparatorluğunu bölüşen Çinli generaller etrafında dönse de, kuzeyden gelen yabancılarla iç savaş uzadıkça uzadı. Çin tam 369 yıl boyunca siyasi birliğini sağlayamadı. Doğu Jin ve Batı Jin hanedanlıkları döneminde kısa süreli de olsa imparatorluk yeniden birleştirildi, fakat bu kalıcı olamadı.
Bu dönem köleliğin ve toplumsal eşitsizliğin had safhaya çıktığı bir zaman dilimiydi. İç savaş oldukça kanlı geçti. Özellikle 3 krallık dönemi ölümlerin en çok olduğu dönemdi. Han İmparatorluğunda 50 milyon ölçülen nüfus, Jin Hanedanlığında 16 milyon olarak saptanmıştı. Jin dönemindeki nüfus sayımı çok daha dar kapsamlı olmasına rağmen, milyonlarca insanın öldüğü su götürmez bir gerçektir. Dünyanın kötü şartlarından uzaklaşmayı vaat eden Taoculuk ve Çin'e Han İmparatorluğunun son dönemlerinde girmeye başlamış Budacılık, insanların düştüğü dehşet verici ortamda popülerliğini artırmıştır. Nitekim, Budacılık, Jin ve Sui dönemlerinde açıkça desteklenmiştir.
Üç Krallık: 220-280
Han İmparatorluğunun otoritesini kaybetmesiyle bir çok bağımsız devlet kuruldu. Çinli generaller Cao Cao, Liu Bei ve Sun Quan bu devletleri kendi bünyesinde topladı ve geriye 3 devlet kaldı. Bunlar Cao Cao'nun oğlu Cao Pei'nin kurduğu Wei devleti, Liu Bei'nin kurduğu Shu Han devleti ve Sun Quan'nın kurduğu Wu devletiydi. Doğu Han'ın sondan ikinci başbakanı olan Cao Cao, imparatorluğun çöktüğü yıllarda özellikle Sarı Sarık İsyanını bastırmasından sonra muazzam bir güç kazanmıştı. Usta bir şair ve parlak bir askeri deha olan Cao, kuzeyde Çin ovasını kaplayan yerde askeri bir diktatörlük kurdu.
Cao Cao (Cao Sahip Olduğu Kötü Şöhretten Dolayı Bir Çok Çin Deyiminde Şeytanla Özdeşleştirilmiştir)
Ölümünden sonra yerine oğlu Cao Pie geçti. Cao Pie, son Han İmparatoru Xian'ı tahtı kendi lehine feragat etmeye zorlamasıyla başa geçti. Kendi hanedanlığını kurarak ismini Wei olarak değiştirdi. Sun Quan ve ağabeyi Sun Ce, Cao Pie'nin hükümdarlığını tanımadılar ve orta ve aşağı Yangçe vadisinde Wu devletini ( Çin'in güneyinin Çinlileştirilmesine katkıda bulunmuştur) kurdular. Liu Bei, Han imparatorluk ailesinin uzak bir akrabasıydı. Bu soy gücünü kullanarak tahta hak iddia etti. Shu bölgesine yerleşip kendini imparator ilan etti. Bu 3 devlet arasında en kalabalık nüfusa ve orduya sahip Wei devletiydi. 263 yılında Weiler, Shuları yenilgiye uğratmayı başardılar. Lakin bu zafer heyecanı kısa sürdü. Zaferden 2 yıl sonra Wei generallerinden biri olan Jin dükü Sima Yan, Wei hükümdarı Cao Huan'ı tahtan çekilmeye zorlayarak Wei tahtını ele geçirdi ve Jin Hanedanını kurdu. 280'de Jin, Wu'yu ele geçirdi ve ülkede yeniden birlik tesis edildi.
3 Krallık Dönemi Haritası
Jin Hanedanı: 265-420
Jin Hanedanı, 265-316 arası Batı Jin ve 317-420 arası Doğu Jin olmak üzere ikiye ayrılır. Bu iki hanedanda da güçlü bir Budizm etkisi görülür. Batı Jin siyasal birliği tesis etse de, merkezi bir sistem kurmayı başaramadılar. İmparatorlar, hiçbir zaman kendi hakimiyetlerini kuramadıkları memurların ve soyluların muhalefetiyle karşılaştılar. İmparator hakimiyetini kabul ettirmek için prenslere büyük mülkler dağıtmak ve liyakata göre değil, toplumsal statülerine bakarak atama yapmak gibi eski alışkanlıklara geri dönmek zorunda kaldı. Hanedanlığın kurucusu Sima Yan'nın (İmparator Wudi) 290'da ölümü sonrası haleflerinin yetersiz kalması, diken üzerinde duran imparatorluğu büyük bir iç savaşa sürükledi. Bu karışıklıktan yararlanan kuzeydeki Hunlar, büyük yağma seferleri yaptılar. 311 yılında Jin başkenti Luoyang yağmalandı.
Batı ve Doğu Jin Haritaları
Jin hükümeti eski Han başkenti Chang'an'da yeniden örgütlendi. Lakin İmparator Min, baskılara direnemedi ve 316 yılında Hun generaline teslim oldu. Sonrasında ise çok geçmeden öldürüldü. 317 yılında Sima Rui, daha güneyde Jiankang'da (şimdiki Nanjing) yeni bir hükümet kurdu ve Doğu Jin dönemini başlattı. Bu dönem kuzeyden gelen yağma saldırılarından dolayı, kuzeyden güneye yoğun miktarda göç olmuştur. Jinler yeni bağımsız bir hükümet kurmayı başarsalar bile, askeri güç kraliyet ailesinden olmayan kişilerin elindeydi ve kuzey topraklarında otorite yok denecek kadar azdı (sonlara doğru bu topraklar tamamen yitirildi). En sonunda bir dizi isyan çıktı ve büyük general Liu Yu tahtı gasp etti. Jin Hanedanlığı tarihe karıştı ve yerine Liu Song Hanedanlığı kuruldu.
Güney ve Kuzey Hanedanlıkları: 420-589
Bu dönemde bölünmüşlük çağın bir parçası olarak bölünmüşlükle, iç savaşla ve siyasal kargaşalarla geçti. Köylünün durumu git gide daha da kötüleşti. Kırsal kesimde haydutlar kol geziyor ve halk kıtlıktan kırılıyordu. Otorite boşluğu, iktidarları yerel düzeye indirmişti. Köylüler, kendi liderlerini seçiyor ve düşmanlara karşı kendi savunma mevzilerini inşa ediyordu. Siyasal birliğin bozulması standart para birimini yok etmiş, para dolaşımını durdurmuş ve ekonomi çökmüştü. Bunun yanı sıra, kuzeyden gelen göçebeler de vardı. Türk kökenli Tabgaçlar, Kuzey Çin'e yerleşmişti. Yerleşik hayatı ve saray dili olarak Çinceyi benimseyen Tabgaçlar, zamanla tamamen Çinlileşmiştir. Hatta ki soylarını büyük Çin hanedanı Wei'ye dayandırarak, Kuzey Wei Hanedanlığını kurup bunu deklare etmişlerdi. Çinliler tarafından yabancı görülen Tabgaçların, kuzeydeki Cücenler'in (alt resimde Rouran) baskınlarını geri püskürtmesi, yerliler tarafından daha kolay benimsenmesini sağladı.
544 Yılında Çin Haritası
Diğer bir kuzey devleti olan Mançu kökenli Siyenpiler, Shanxi eyaletine yayıldılar ve Çin kasabalarına ve köylerine baskınlar düzenlediler. Kuzeyin bu baskıları ile beraber kuzeyden güneye olan göç hızlanarak artmıştır. Gelen bir çok alim ve mühendisle birlikte Güney, tarımsal teknik ve aletlerde önemli bir gelişme yaşamıştır. Her zaman hem nüfus hem de ekonomik olarak Kuzey'in gerisinde kalan Güney, Kuzey ile boy ölçüşebilir konuma geldi. Güney'de 4 hanedanlık vardı: Liu Song, Güney Qi, Liang ve Chen. Generaller tarafından yönetilen bu devletler. Kalıtsal bir aristokrasiye sahipti. Aristokratlar büyük çiftlikler kurdu ve Kuzey'den göç eden yoksul sığınmacıları bu çiftliklerde çalıştırdılar. Köylülerin bu denli ağır ezilmesi büyük çaplı isyanlara neden oldu. Bu devletler çok fazla ayakta kalamadan ve bir çoğu varislerine devredemeden yıkıldı.
Sui Hanedanı (581-618)
Kuzey Zhou'nun güçlü generallerinden biri olan Yang Jian, 573 yılında kızını Kuzey Zhou hükümdarının oğluyla evlendirerek saraydaki etkisini artırdı. 580 yılında, tahta genç ve zayıf bir imparator olarak Yuwen Chan geçti. Yang Jian, genç hükümdara naip olarak atandı. 581 yılında saray darbesi ile genç hükümdarı devirdi ve iktidarını sağlama almak için Kuzey Zhou ailesinden 59 kişiyi öldürttü. Kendisini imparator ilan etti ve Wen adını alarak Sui Hanedanını kurdu. Wen, siyasal birliği sağlamak ve imparatorluğunu güçlendirmek için bir dizi reform hareketi başlattı. Merkezi yönetimi güçlendirdi, vergi sistemini düzenledi ve tarımın gelişmesine önem verdi. 588 yılına geldiğinde yarım milyonu aşkın askerden oluşan büyük bir ordu topladı. 589 yılında Güney Chen Hanedanı teslim oldu ve Çin'de tekrar siyasi birlik tesis edildi. Wen, devlet hazinesini doldurmuştu.
İmparator Wen
Wen'in ölümünden sonra başa geçen Yang, büyük kanal projesini başlattı. Amaç Yangçe Nehiri ile Sarı Nehiri birleştirmekti. Dünyanın en büyük kanal projesinde, 2000km'ye ulaşan kazı yapıldı. Bu kazıların nihayetinde, Güney ile Kuzey birleştirildi. Bunun sonucunda etkin bir posta teşkilatı ve ordular için iyi bir lojistik ağ sağlandı; ticaret gelişti ve tarımsal üretim artış gösterdi. Yang, konfüçyen eğitim ve sınav sistemini geri getirdi. Çığır açıcı projelerine rağmen dengesiz biriydi. Lükse ve gösterişe düşkünlüğü vardı. Ayrıca Yang, büyük projelerinin ve Kore seferinin finansmanı için aşırı vergiler koymuştu. Yang'ın megalomanlığı, vergilerin aşırı yüksek olması ve Kore seferinde alınan utanç verici hezimetler onun hızlıca gözden düşmesine yol açtı. Köylüler ayaklandı ve Yang kaçmak zorunda kaldı. Kaçtığı yerde koruması tarafından suikasta uğrayıp öldürüldü. Kuzeybatıda güçlü bir aile olan Li ailesi iktidarı ele geçirdi ve Tang Hanedanını kurdu.
İmparator Yang
Sui Hanedanı kısa ömürlü olsa da, Çin tarihinde önemli bir noktaya sahiptir. Giriştikleri büyük kanal projesi ardılları tarafından devam ettirilmiş, Lincoln'un demiryolları ile Amerika'nın Doğusunu Batıya entegre etmesi gibi, Güney Çin ile Kuzey Çin kanallar vasıtasıyla birbirine bağlanmıştır. Bu da Çin'in daha büyük bir potansiyelini kullanma imkanı tanımıştır. Suiler, Çin siyasi birliğini sağlamış ve Tang Hanedanlığının temellerinin oluşmasına vasıta olmuşlardır.
Sui Hanedanı 589
Kaynakça:
Gordon Kerr, Kısa Çin Tarihi, Say Yayınları 2.Baskı, syf. 49-59
René Grousset, Çin Tarihi, Post Yayınevi 1.Baskı, syf. 81,86,88,97,98
Yorumlar
Yorum Gönder