Ana içeriğe atla

Çin Tarihi - 2 ( Zhou Hanedanı )

Zhou Hanedanı (MÖ 1046-256) 

 



Batı Zhou (MÖ 1046-770) 

Cennetin Yetkisi kavramı ilk kez Zhou döneminde ortaya çıkmıştır. Shanglar'dan iktidarı devralan Zhoular, kendi iktidarlarını meşru bir zemine dayandırmak için, Shanglar'ın zalimliklerini ve zulümlerini biraz da abartarak anlatarak, Gök'ün bunlara binaen Shanglar'dan desteğini kestiğini ve daha adil bir düzende yönetmesi için kendilerini naip olarak seçtiğini savundular. Bu zamanla halka da yerleşti. Hasatların iyi ya da kötü olmasının, kralın ahlaki doğruluğuna bağlı olduğu düşünülüyordu. Eğer kral adaletten ve doğruluktan şaşarsa yetkinin geri alınacağına inanılıyordu. Zhoular, cahil ve geri kalmış bir kabileydi ve iktidarı ele geçirdikten sonra Shanglar'dan kalma çiftçilik yöntemleri, yazı sistemleri ve bunun gibi birçok geleneği aynen benimsediler. 

Zhoular, Shang'tan aldıkları hakimiyeti genişlettiler ve Orta Krallığın çoğuna hakim güç oldular. Merkezi yönetim zayıftı. Zhoular, bu büyük coğrafyayı kontrol altında tutabilmek için Fengjian olarak bilinen bir tür feodal yöntem benimsediler. Başta akrabalarına, sadık general ve yöneticilere mülkler dağıtıldı. Bunlar, kendi topraklarında bağımsız bir yönetici gibiydi lakin fiilen hükümdara tabiiydi. Krala vergi veriyor ve düzenlenen bir ayinle sadakatlerini sunuyorlardı.

Su ve yağmur tanrısını temsil eden ve haliyle bereketin de önemli bir sembolü olan Ejderha, Zhoular tarafından benimsenmiştir. Sanattan mimariye, imparatorluğun giysilerinden kraliyet simgelerine kadar ejderha motifleri kullanılmıştır. Hatta o kadar ki, oturduğu taht ejderha tahtı olarak anılır oldu. Kendisinden sonra gelen bütün hükümdarlar ve hanedanlar ejderha tahtı için mücadele etti.

Çin'de Shang'tan hatta daha öncesinden beri atalara büyük bir saygı vardı ve hala günümüz Çin toplumunda önemli bir yer tutmaya devam etmektedir. Modernleşme çabaları içerisinde demiryolları inşa eden Qing Hanedanlığı sırasında, halk atalarına saygısızlık olduğunu düşündüğü için isyan ettiğini biliyoruz. Zhou'lar da atalarını tapınıyorlardı. Ölüp göğe yükselen atalarının, aşağıdaki zürriyetlerini etkileme gücüne sahip olduklarına inanıyorlardı. Kendilerini korumaları için adak sunuyorlardı. Adak yalnızca erkek üyelerden seçilirdi. Erkek üyenin kalmaması tam bir felaket senaryosu kabul ediliyordu. Atalara tapınma, ilk hanedan çevresinde başlasa da zamanla halka da sirayet etti.

Batı Zhouların 12. ve son hükümdarı You'nun tahta çıkışı hayırlı olmadı. Bir deprem oldu ve devamında heyelanlar meydana geldi. Hem güneş hem de ay tutulmaları yaşandı. You, halkın acılarına kulak asmadı. Sarayda zamanının çoğunu gözde metresiyle yaşıyordu. Onun bu vurdum duymaz tavrı, zevke düşkün hayatı ve rivayetlere göre halkı hayali düşmanlara karşı savaşa çağırması tebaasını kendisine düşman etti. Bir gün gerçek bir düşman olarak Xianyunlar'ın (Hunlar) ortaya çıkıp Zhou başkenti Haojing'e saldırı düzenleyince, Kral You gereken desteği bulamadı ve doğuya kaçmak zorunda kaldı. Başkentin Hoijeng'den doğudaki Chengzhou'ya değişmesi, Batı Zhou olarak bilinen dönemin kapanmasına ve Doğu Zhou olarak bilinen dönemin başlamasına neden oldu.

Doğu Zhou (MÖ 770-256)

Bu dönemin "Bahar ve Güz" olarak bilinen ilk yarısı (MÖ 771-446)  siyasal istikrarsızlığın ve kralın otoritesini kaybetmeye başladığı bir dönemdir. Zhoular, Xianyunlar'ın saldırıları sonucu güçten düşmesi ve büyük bir istikrarsızlığı yakalanması, derebeylerin daha bağımsız ve cüretkar hareket etmelerine neden olmuştur. Git gide otoritenin yitirilmesi, krallık makamını sembolik bir hale getirmiştir. En güçlü 12 üst düzey feodal prensler, önemli sorunların tartışılıp görüşüldüğü düzenli toplantılar tertiplediler. Tüm Zhou ordularının komutanlığını da kendi aralarından seçiyorlardı. Bu dönemde ayrıca Chu ve Wu gibi bazı feodal devletler tam bağımsızlıklarını ilan etmiştir. Bahar ve Güz dönemi sonrası parçalanma iyice artmış yüzlerce bağımsız devlet kurulmuştur. Bu devletlerin bütün Orta Krallığını tek bir bayrak çatısı altında toplamaya çalıştığı mücadeleye "Savaşan Devletler Dönemi" olarak adlandırılacaktır.

Bu dönemin diğer en önemli özelliği, yeni bir toplumsal, alim bir grubun oluşmasıdır. Bunlar gerek yerel feodal prenslere, gerek de devlet ve din işlerinde önemli danışmanlık hizmetleri vermiştir  Batı'da Helenizm'in çöküşü sonrası çıkan kaotik ortamda insanların yeni arayışları sonucu Staoculuk ve Epikürcülük gibi okulların kurulması gibi, benzer bir kaotik ortamda ilk Çin düşünce okulları ortaya çıktı. Bunlardan en bilineni Konfüçyüsçuluk oldu. Bu kişiler genelde çok iyi bir eğitime sahiptiler ve bu birikim, entelektüel transfer aracılığıyla çocuklarına aktarılıyordu. Böylelikle, eğitim ve din gibi alanların denetimi bu soylu kişilerin eline geçti. "Shih" (士)(edipler) olarak bilinen bu grup, daha sonraları Çin'in bürokratik sınıfı Mandarin'lerin temelini oluşturdu. Bu Shih'ler Çin'i boydan boya dolaşarak bulundukları yerde yöneticilerine hizmet edip danışmanlık yaptılar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çin Tarihi - 6 ( Tang Hanedanı )

Tang Hanedanı (618-907) Tang Hanedanlığı, Han gibi Çin'in altın dönemlerinden biridir. Tang Hanedanı, Sui'lerin ve İmparator Wen'in bıraktığı miraslar ve kurumlar ışığında Çin tarihinin ikinci büyük emperyal gücü oldu. Tang Hanedanı devraldıkları kurumları daha da geliştirerek zirve noktasına ulaştırdı, Tang döneminde geliştirilen kurumların ve kültürel ilerlemelerin, hala günümüz Çin'inde etkisini gözlemlemek mümkündür. Tang Hanedanı ve Komşu Ülkeler Tang Hanedanlığının Yükselişi Uyguladığı politikalarla ülkeyi ekonomik iflasa sürükleyen Sui Hanedanının 2. İmparatoru Yang'ın suikasta uğramasının akabinde Sui Hanedanlığı parçalanma dönemine girdi. Her vilayette kendi hakimiyetini kurmaya çalışan askeri önderler ortaya çıktı. Bunlardan biri de Tang Dükü Li Yuan'dı. Başarılı bir komutan ve stratejist olan Li Yuan, başkenti ele geçirdi ve Sui Hanedanlığına son verdi. Tang Hanedanlığını kurarak Gaozu adını alarak imparator oldu. 621'de Çin'in doğusunu, 624...

Özgürlükten Metalaşmaya

Feminizm, modern çağın en etkili özgürlük hareketlerinden biri olarak tarihe geçti. Kadınların siyasal, hukuki ve ekonomik alanda erkeklerle eşit haklara sahip olmasını sağlama konusundaki katkıları inkâr edilemez. Özellikle bilim dünyasında, kadın bakış açısının sosyal bilimlere taşınması; iktisat, sosyoloji ve uluslararası ilişkiler gibi disiplinlerde egemen anlatıların yeniden değerlendirilmesini sağladı. Güvenlik, emek, değer, güç ve beden gibi kavramlar, bu sayede daha çok yönlü ve insani bir bakış açısıyla ele alınmaya başladı. Ancak zamanla, özellikle de kitleselleşmesiyle birlikte, feminist hareketin entelektüel iç tutarlılığı zayıflamış; tek yönlü varsayımlar ve kolaycı anlatılarla şekillenen bir ideolojik kalıba dönüşmüştür. Bu yazı, feminizmin tarihsel başarılarını reddetmeden; fakat onun eksik bıraktığı, görmezden geldiği ya da çelişkili şekilde konumlandırdığı noktaları sorgulamayı amaçlamaktadır. Feminist kuramın, toplumsal cinsiyet rollerinin sadece kültürel şartlanmalar...

Çin'in Küreselleşmesi ve Sonrası 1 - İleri Atılım

 Çin bilindiği üzere yıllarca komünizm ile yönetilmiş, bugün de dahil adı Çin Komünist Partisi olan tek partili bir rejim tarafından yönetilen bir ülkedir. Fakat parti aynı olsa bile Komünist Çin'in kurucusu olan Mao'nun ölümüyle birlikte, ülkenin çehresi 1978'den bu yana oldukça değişmiştir. Mao iç savaş sürecinde, ülkenin Japon işgaline karşı merkezi hükümetle birlikte işgale karşı direniş göstermiş olsa da merkezi hükümetin işgal sırasında zayıflamasından faydalanmış ve Sovyetlerin de desteğini alarak savaş sonrası 1949 yılında Tayvan dışında ülkeyi komünist bir rejim etrafında birleştirmeyi başarmıştır. Ancak Sovyetlerle birliktelik kalıcı olmamış, Mao müteakiben yeni Sovyet lideri Kruşçev'in emperyalistlere karşı yumuşak tavrından ve Sovyetlerin, Tibet işgalinde Çin'e destek vermemesinden dolayı Sovyetlere olan inancını kaybetmişti. Sovyet modelinden giderek uzaklaşarak kendi kafasındaki komünizmi uygulamaya geçirmeye çalıştı. Çin'in Tayvan üzerinde agresif...